Dünya Obezite Federasyonu: Dünya nüfusunun en az yarısı obez olacak
Dünya Obezite Federasyonu “Dünya Obezite Atlası 2023” başlıklı raporunu yayınladı. Raporda 2035 yılına kadar 4 milyardan fazla kişinin obez veya fazla kilolu olacağı belirtilirken, obezite ve fazla kilonun yol açtığı sorunların tedavisinde kullanılan sağlık hizmetlerinin maliyetinin küresel ölçekte yıllık 4 trilyon doları aşabileceği de belirtildi.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Mehtap Ertürk, son dönemde obezite ve fazla kilo sorunuyla uğraşanların en çok tercih ettiği tedavi yöntemi olan tüp mide ameliyatı ile mide balonu tedavileri arasındaki farkları anlattı.
Her iki süreçte de hastanın yeme alışkanlıklarında değişiklik yapması gerektiğinin altını çizen Ertürk, “Kişi sağlıklı ve düzenli beslenmiyorsa herhangi bir kilo verme sürecinin sonuçları kalıcı olamaz.”
‘AYNI ETKİYİ BEKLEMEK DOĞRU DEĞİL’
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Mehtap Ertürk, “Obezite ve fazla kilo, kontrol edilmediğinde diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri gibi birçok ciddi hastalığa neden olabiliyor. Günümüzde sağlık alanında yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte zayıflamak da kolaylaşıyor. Ancak hastaların tercih edecekleri tedaviler konusunda bilgi sahibi olmaları kritik önem taşıyor. Örneğin aşırı kilolara karşı en sık kullanılan tedavilerden olan tüp mide ameliyatı ile mide balonu arasındaki farkı pek çok kişi bilmiyor. “Tüp mide ameliyatını midenin yemek borusu ile duodenumun birleştiği yerden kesilerek midenin yaklaşık %80’inin çıkarılıp tüp haline getirilmesi olarak özetleyebiliriz” dedi.
Ameliyat sonrası süreç hakkında bilgi veren Ertürk, “Kapalı ameliyat sonrasında hastalar fazla ağrı hissetmedikleri için 3-4 gün içerisinde rutin hayatlarına dönebilmektedirler. İlk ayda kilo verme süreci hızla başlar, daha sonra yavaşlar. Bu tedaviler, “Ameliyat, 18-60 yaş arası, vücut kitle indeksi 30 ve üzeri olan, ameliyatla ilgili herhangi bir sorunu olmayan kişilere yapılabilmektedir” dedi.
‘GAZASTİK BALON UYGULAMASI AMELİYATTAN DAHA KOLAY’
Mide balonu uygulamasının tüp mide ameliyatına göre daha kolay bir süreç olduğunu belirten Ertürk, “Ameliyatsız bir şekilde uygulanan mide balonu özellikle anestezi alması sakıncalı olan veya cerrahi bir işlem istemeyen hastalara uygulanmaktadır. Endoskopi ile mideye yerleştirildikten sonra şişirilir. Hatta mide balonu artık endoskopiye gerek kalmadan su ile yutulabilen kapsül şeklinde de yapılabiliyor. Midede yer kaplayan ve tokluk hissi veren mide balonu sayesinde hasta daha az besin tüketerek kilo verme sürecine başlar. Mide balonu türüne göre 4 ile 12 ay arasında vücutta kalabilmektedir. Balon tipine göre balon makul bir süre sonra söner ve bağırsaklar yoluyla vücuttan atılır. Bu tedavinin mide ameliyatından en önemli farkı tekrar uygulanabilmesidir. Ayrıca mide balonu hasta istediği zaman çıkartılabilmektedir. “Bu yöntem için vücut kitle indeksinin 27 ve üzeri olması yeterlidir” dedi.
Mide balonu ile tedavi edilenlerin, mide ameliyatı geçirenler gibi hastaneye yatırılmalarına gerek olmadığını belirten Ertürk, “Tabii ki tüm bu zayıflama tedavilerinin kilo vermenin ve sağlıklı kilo almanın sadece bir başlangıcı olduğu unutulmamalıdır. obeziteden kurtulun. Tedavinin başarılı olabilmesi için hastanın yaşam tarzının değiştirilmesi, düzenli ve sağlıklı beslenmesi gerekmektedir. “Obezite ve fazla kilo tedavilerinin uzman hekimler tarafından yapılması şarttır” diyerek sözlerini tamamladı.